Yüzyıllardır tüketimi nedeniyle ülkemizin en büyük kültürel öğelerinden kabul edilen Türk kahvesi, uzun süreden beri mutfaklarda yer almış olduğu için her bölgenin kendine özgü sunumu ve lezzeti bulunuyor. Türk kahvesi, genel hatlarıyla Brezilya, Kolombiya yada Yemen bölgesinden gelen kahve çekirdeklerinin kavrulduktan sonra dövülmesi ile son şeklini alıyor. Tüm dünyada tüketilen, Espresso çeşitlerine göre oldukça daha ince halde çekilen Türk kahvesi, uzun zaman kavrulduğu için acı tadını alıyor. Telvesi ile ikram edilen tek kahve çeşidi olan Türk kahvesi, espresso çeşitleri ve filtre kahve gibi kahve türleri ile aynı çekirdekten üretilmesine karşın pişirilme şekillerinden ötürü kendine has tadını kazanıyor.
Tazeliğini kısa sürede kaybedebilen Türk kahvesinin, satın alınırken az miktarlarda tercih edilmesi en doğrusu oluyor. Ancak paketin ilk açılışından sonra Türk kahvesini saklamanın da birçok değişik yolu bulunuyor. Hava almayan paketler ilk seçenek gibi görünse de yaygın şekilde cam kavanoz da kullanılıyor. Türk kahvesinin saklanması adına en önemli detay, kahvenin nem almaması. Nemlendiğinde kısa sürede bozulabilen bu içecek, hava ile temasından bir süre sonra ilk seferdeki tadını kaybediyor. Bu yüzden Türk kahvesi, kısa sürede tüketilmesi gereken bir gıda maddesi olarak biliniyor.